Efsane Avcıları Serisi: Kimyasal Yönetimi

Tedarik zincirinizdeki kimyasalların kullanımını izlemek karmaşık, zaman alıcı ve yoğun veri gerektiren bir iştir. Formülatörler tarafından kullanılan kimyasalları üreticilere kadar takip etmek yeterince karmaşıktır. Ancak daha sonra uyumluluk denetimlerini, risk değerlendirmelerini ve test verilerini eklemeniz gerekir. Bununla birlikte, bu adımlar herhangi bir hazır giyim ve tekstil işinin kritik bir parçasıdır ve görmezden gelebileceğiniz bir şey değildir.

İster bir marka, ister tedarikçi veya başka tür bir kuruluş için çalışıyor olun, şimdi kimyasal yönetim süreçleriyle ilgili birkaç yanlış anlamayı ortadan kaldıralım.

Efsane #1 – “Moda endüstrisini daha sürdürülebilir bir iş modeline dönüştürmek uzun zaman alacak ve sonuçta müşterilerin daha fazla ödeme yapması gerekecek.”

Bizim görüşümüz: Değer zinciriniz boyunca kimyasal yönetiminizi ve atık su emisyonlarınızı takip etmek, tüm markalara ve üreticilere şimdi düzeltici önlemler almak için düşük maliyetli bir yaklaşım sağlar. Tüketicilerin etik ve sürdürülebilir markalar için daha fazla ödeme yapmaya istekli oldukları ve sürdürülebilirlikle ilgili iyileştirmeler göstermenin bir markaya karşı sadakat bile kazandırabileceği yakın zamanda yapılan çok sayıda araştırmayla da kanıtlanmıştır. Capgemini Araştırma Enstitüsü, tüketicilerin %77’sinin kurumsal sosyal sorumluluk taahhüdü olan bir şirketle harcama yapmaya daha istekli olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, savunucularını daha sürdürülebilir bir yolda ilerleyen diğer markalara kaptırmamak için şimdi harekete geçmek moda endüstrisinin yararına olacaktır. İyi haber şu ki, akıllı bir süreç ve doğru teknoloji ile maliyetlerinizin artmasını engellemek, hatta operasyonlarınızla ilgili gerçek zamanlı veri içgörüleriyle maliyetlerinizi düşürmek mümkün.

CleanChain’in Çözümü: Kimyasal Yönetimi, giysileriniz için daha güvenli, daha etik formülatörler ve kimyasallar seçmenize ve sürekli iyileştirmeler için izlemenize ve yönetmenize yardımcı olur. Bu çözüm tedarik zinciri boyunca şeffaflık sağlar ve herkesin sürdürülebilirlik taahhütleri doğrultusunda daha hızlı çalışmasına yardımcı olur.

Efsane #2 – “Bugünlerde giysi ve ayakkabı satın almak o kadar kolay ki, üretim sürecinde tehlikeli kimyasalların kullanılması veya insanlar ya da gezegen üzerindeki zararlı etkileri konusunda endişelenmeye gerek yok.”

Bizim görüşümüz: Ne yazık ki durum böyle değil. Popüler küresel markalar hala birçok toksik kimyasal kullanmaktadır. Insider, kot pantolonlarınızda, tişörtlerinizde ve egzersiz kıyafetlerinizde gizlenen yaygın kimyasalları bildirdi. İşte size bir fikir vermesi için bunlardan sadece birkaçı:

• “Su geçirmez” veya “leke tutmaz” giysiler PFAS içerebilir. Genellikle “sonsuza kadar kimyasallar” olarak adlandırılan PFAS’a maruz kalma böbrek ve testis kanserleri karaciğer hasarı vegelişimsel sorunlarile ilişkilendirilmiştir.
• Yeni kot pantolonunuzu boyayan mavi boya olan azo boyası tekstil üretiminde kullanılan en yaygın boya türüdür ve amin adı verilen kansere neden olan kimyasalları açığa çıkarabilir. Azo boyaların belirli formları Avrupa Birliği’nde giysilerde zaten yasaklanmıştır.
• 2012 yılında çevre gözlemcisi Greenpeace 140’tan fazla giysi örneğini incelemiş ve 31 giyside ftalat tespit etmiştir. Popüler giyim markalarına ait üç tişört ve bir çift iç çamaşırı, bir dizi üreme sağlığı sorununun yanı sıra DEHB, astım, diyabet ve meme kanseri ile bağlantılı olan “çok yüksek” ftalat konsantrasyonlarına sahipti.
• Çocuk kıyafetlerinde de zehirli kimyasallar bulunmuştur. 2006 ve 2007 yıllarında Çevre Sağlığı Merkezi (CEH)Walmart ve Babies R Us’ta satılan vinil bebek önlüklerinde kurşun bulduğunda kamuoyunda büyük bir tepki oluştu. Kurşuna maruz kalan çocuklar kalıcı beyin hasarına uğrayabilir, bu da genellikle öğrenme güçlükleri ve artan şiddet davranışlarıyla sonuçlanır.

CleanChain’in Çözümü: Tehlikeli kimyasal kullanımını belirlemek, daha güvenli kimyasal yönetim uygulamalarını teşvik etmek ve daha sürdürülebilir alternatifler seçmek için değer zincirinizdeki kimyasal kullanımını 3. taraf standartlarına göre izliyor ve ölçüyoruz.

Efsane #3 – “Tedarik zincirinde kullanılan her kimyasalı bilmek ve takip etmek imkansızdır.”

Bizim görüşümüz: Tehlikeli kimyasal kullanımındaki artış ve bunun çevreye ve yaşama ne kadar zararlı olabileceğinin bilinmesiyle birlikte, ZDHC MRSL gibi endüstri standartlarına uygunluğunuzu izlemek hiç bu kadar kritik olmamıştı. Ancak tarihsel olarak bunu takip etmek çok zor olmuştur. Coupa tarafından hazırlanan bir ESG raporuna göre, işletmelerin neredeyse dörtte üçü (%73) en yakın tedarik zinciri ortaklarının, kendileri de dahil olmak üzere, herhangi bir ESG standardını karşılayıp karşılamadığını bilemiyor! Yine de markalar, tüketicilerinin güvenliğinden ve sürdürülebilirlik taahhütlerinden sorumludur. Formülatörler, üreticiler vb. dahil olmak üzere tüm tedarik zinciri, çalışanlarının ve faaliyet gösterdikleri yerel ortamların sağlık ve güvenliğinden sorumludur. Markalar, doğru araçlarla tedarik zincirlerinde kullanılan her bir kimyasal hakkında bilgi edinebilir ve edinmelidir.

CleanChain’in Çözümü: Kimyasal Yönetimi, markaların ve tedarikçilerin tüm tedarik zinciri içinde şeffaflık ve izlenebilirlik sağlamasına yardımcı olan kimyasal envanter ve kimyasal puanlama özelliklerine sahiptir. Formülatörler sorumlu bir şekilde çalışmıyorsa veya sürdürülebilirlik hedeflerinizle uyumlu olacak kadar büyük çevresel iyileştirmeler yapmıyorsa, daha iyi ESG performansı elde etmenize yardımcı olacak alternatif kimyasalları ve formülatörleri hızlı bir şekilde arayabilirsiniz.

Özet: Tedarik zincirinizde sürdürülebilirliği sağlamak zorunludur

Energy.gov’a göre kimya endüstrisi, üretilen malların %96’sı ile doğrudan çalışmaktadır, bu nedenle KSS, ESG veya sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamak için daha yeşil tedarik zincirleri geliştiren kuruluşlar, aynı derecede kararlı kimyasal tedarikçiler aramaktadır. McKinsey, Satın Alma Müdürlerinin yarısından fazlasının (%56) sürdürülebilir kaynak kullanımını ileriye dönük olarak önemli bir stratejik itici güç olarak gördüğünü belirtmiştir. Kısa bir süre önce Barclay’s tarafından yapılan bir araştırma da, “katı etik ve sürdürülebilir standartları” karşılayamayan tedarikçiler nedeniyle Birleşik Krallık’taki perakendecilerle 12 ay içinde 7,1 milyar sterlinlik sözleşmenin iptal edildiğini ortaya koydu.

CleanChain’in Kimyasal Yönetimi platformu, markaların ve tedarikçilerin kimyasal kullanımı, potansiyel risk ve uygunluk konusunda sorunsuz bir şekilde iletişim kurmasını kolaylaştırır. Birleşik platform ayrıca performans iyileştirmelerinden faydalanabilecek alanları belirler, böylece işletmeniz olumlu değişiklikleri daha hızlı yapabilir.